18 Şubat 2011 Cuma

BEN

             Evet sonunda hafta sonu geldi. Haytımın en uzun haftası diyebileceğim bir haftaydı.Meğer ne zormuş yeni bir ortama alışmak. Yoksa ben mi yaşlandım anlamadım. Eskiden olsa neresi olursa olsun hemen herkesle kaynaşırdım. Şimdi bir haftadır girdiğim ortamda bir iki kişi haricinde kimsenin adını bile öğrenemedim. Aslında öğrenememek değilde belki de öğrenmek istemedim. Aslında buna adımlarımı daha sağlam bamakta diyebilirim.
             Ben oldum olası çok fazla insanla dosta olmamışımdır. Arkadaşım çok olurdu. Ama dost dediğim insanlar bir elin parmaklarını geçmez. Bu konuda çok seçici davranıyorum. Aslında ben biraz geçimsiz biriyimdir. Her şeyi beğenmem. Herkesin sevdiği şeyler bana batar. Sürekli mantık çerçevesinde hareket ederim. Bu yüzden çok eleştirir zor beğenirim. Doğal olarak bu arkadaşlık ilişkilerime de yansıyor. Dostlarım dediğim kişiler beni bu geçimsiz halimle kabul ederler. Yani ben sevdi mi tam sevenlerden sevmedi mi de bunu karşısındakine çok belli edenlerdenim. Hiç bir zaman yapmacık olamayan. Doğru bildiği konularda ne pahasına olursa olsun çenesini tutamayan göründüğü gibi görünen   birisi işte.
          İşte buna birde artık yaşın verdiği sağlam adım atmak gerektiği mantığı yerleşince herşey biraz daha zorlaşıyor. Bu yüzden bir hafta insana bir yıl gibi gelebiliyor.

Hiç yorum yok: