Dışarıda neredeyse tipi diyeceğimiz şekilde kar yağınca evden dışarıya adım atamıyoruz. Tatil olunca Defne'yi kreşe de göndermiyorum. Ama onu oyalamak gerçekten zor oluyor. Onunla eskisi gibi etkinlik yapamıyoruz. Kitap ta okuyamıyoruz. Sürekli inatlaşma dönemine yine girdik.Tam bir keçi... Ne desem tam tersini yapıyor.Sözleri çok acımasız. Sanki annesi değilim de düşmanıyım. Biliyorum geçici bir süreç ama sabrım bazen taşıyor. Her alttan almaya kalkışım hayal kırıklığı... O kadar yoruyor ki... Yine de vazgeçmiyor ve yine kürekleri çekiyorum. Karaya belki ulaşırım diye...
Ne yapsak ne yapsak derseniz. Bu da evde sıkılanlara bir etkinlik örneği. Elimizdeki kağıtlardan farklı geometrik şekiller kestim. Masanın üzerine koydum. Ben daha söylemeden o zaten yuvarlakları alıp bak kardan adam diye başladı. Zaten ondan sonra gerisi geldi.
O köşedeki yuvarlakların olduğu şekil babasının arabasıymış. Ortasındaki mavi şekilde koltuğuymuş. Babası rahat etsin diye. Tabii bu yakışıklı adam babası. Aslında kardan adam diye başlamıştı. O ev bizim evimiz. Ağaçta bahçemizdeki ağaçmış.
31 Ocak 2012 Salı
29 Ocak 2012 Pazar
güle güle bukleler
Artık buklelerimiz çok minik sadece uçlarda var. Açıkçası pişman oldum.Uzun saçı daha çok yakıştırıyordum. Sonra düşündüm ki yine uzar. Tabi ilki gibi olmaz. Çünkü onlar anne saçıydı. O bukleleri aldık ve saklıyoruz.
1 Ocak 2012 Pazar
Bereket kuşlarımız
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)