15 Nisan 2011 Cuma

Bu aralar biz

 Şükür kavuşturana mı desem acaba. Bir türlü fırsat bulupta yazmadığım bloğuma sonunda yazbiliyorum. Öncelikle resimde gördüğünüz kuştan bahs edeyim. Daha önce söylemiştim. Ev aldık ve taşındık diye bu ev bize kısmetli geldi. Kapımızın önünde yaklaşık on tane köpek balkonumuzda kuşlar. Site içinde güvercinler, kargalar. Tabi bu duruma en çok sevinen Defne. Konudan uzaklaşmadan, bu güzel kuş bir ara balkona konup duruyordu. Bende ekmek koydum yesin diye. Sonra bir gün perdeyi bir açtım seninki saksıda oturuyor hemde hiç kıpırdamıyor.Defne'yi çağırdım baya bir bakştık. Sonra herhalde kuş üşüdü falan diye düşünürken bir baktımiçinde yumurtası var. Tabi çok sevindik. Defne hemne başladı. Annesi  üşümesin diye otuymuş, Yumuytasından yavyusu çıkacak annesi ona böyle böyle uçmayı öğyetecek diye. Tabi bu bilgilere Tübitek yayınlarının yuvada isimli kitabından sahip. Üstelik bu kuş tam Defne'nin odasının camında yan  yana yatıyorlar.Kızçem sürekli gidip bakıyor. Ne zaman çıkcak diye soruyor.İşte yaşayarak öğrenme diye buna derim. Ehhh artık bebeğimize hediyelerimizi bekleriz.
         
  Evde bunlra var işte. Defne de ise çok şeyler. Artık büyüyor galiba. Dün elleri dikkatimi çekti. İlk hallerini hatırlıyorumda. Zamanın ne kadar hızlı geçtiğini daha iyi anlıyorum. Ama ben hiç geçmesini istemiyorum. Defne'nin büyümesini ise hiç istemiyorum. Onu hep kollarımın arasında sıkıca tutmak ve bırakmak istemiyorum. Galiba bende bu kuş kadar bile cesaret yok ona uçmayı bile öğretmek istemiyorum. Ama istemesemde yapıyorum. 
O ise ortalarda ben artık büyüdüm kendim yapabilirim, kendim yiyebilirim, kendim kendim..... diye geziniyor. Hırçınlıkları hat safhada. Herşeye nedensiz yere ağlıyor. Artık kendi başına hiç oyun oynamıyor. Bu ara sürekli iki oyuncağını konuşturma telaşında. Üzerini giydirmek işkence. İlla istediği kıyafeti giyecek. Sokağa yağmurlu havada terlikle çıkacakmış. Güzel havada şapka ve atkı takacağım diye tutturuyor. En büyük sorunlarımızdan birisi öfkesini bazen kontrol edememesi. Bize seni sevmiyorum git diye bağırıyor. Bir iki kez bana öfkesinden vurdu. Tabi bu durumda kesinlikle alttan almıyorum. O da yaptığı yanlışın farkına varıp ağlayıp sarılıyor ama artık beni çok yoruyor... Şu bir gerçek bir çocuk dünyaya geldiği andan itibaren zor bir çocuksa hayatı  boyunca da zor bir insan olarak gidiyor. Defne'de öyle geldi öyle gidecek artık değişecek ümitlerimi tamamen kaybettim.
Neyse bu kadar zorluğun arasında güzel şeylerde zor  var tabi bu kamera çekimini yaparken gülmemek için kendimi zor tuttum. Sonra kendisiyle beraber izleyip çok güldük. 

3 yorum:

Nil dedi ki...

KUĞU GÖLÜ BALESİNDEN , KAFKAS OYUNLARINA, APAÇİ DANSINDAN, SERBEST ÇALIŞMAYA KADAR DANS ETMEK BUNA DERİM. BENCE ÇOK YETENEKLİ :)

İkiz Annesi dedi ki...

Çok çabuk büyüyorlar ve çok haklısın canım bende hem yanımda olsunlar istiyorum senin gibi:)
Çok tatlı dans etmiş:)

defne naz dedi ki...

Küçük Mucizem valla çok güldüm yorumuna. Ben dans ederken bir ara kızım delirdi sandım.
Evet ikiz annesi ama malesef bir bakmışız evlenip gitmişler. Dans için teşekkürler.