5 Mart 2012 Pazartesi

oradan buradan...

      Ah bu etek sevdası beni öldürecek.  Bu aralar en büyük takıntımız.Kar kıyamet falan fark etmiyor. Kreşten geliyoruz, daha kapıdan girmeden doğruca odasına koşuyor ve üzerinde ne varsa çıkarıp etek giyiyor. Sadece etek giyse iyi üzerini de değiştiriyor. Neymiş o üzerindeki eteğe uyarmıy mış, yok rengi uygun değilmiş. Bırakın onu etekle yatacağım diye bas bas bağırıyor. Uyuyunca üzerini değiştiriyorum. gece kalkıp eteğim nerede diye ağlıyor. Neyse bir şekilde ikna edip yatırıyorum.  Yok artık baş edemiyorum. Tipik kadın milleti işte. Daha üç yaşında gösteriyor kendini. Hani ben süslü olsam anlayacağım. Bu kız bana çekmemiş. Ben ki saçını taramaya üşeniyorum. Bizim ki daha şimdiden bu buna uymuş mu, bu rengi beğenmedim...Bakalım bu işin sonu nereye ulaşacak. 
  Bir de bu konuşmayı yazmam lazım. Babası işten geldi, yemek yiyoruz. Babasına baktı;
 -Hey genç adam sen ne yakışıklı olmuşsun böyle, dedi. Bizi düşünün genç adam lafına koptuk zaten. Bana hep anne sen yaşlanmışsın bak saçında beyaz var deyip dururken, babaya genç adam de  :(( 
  Konuşma hat safhada zaten, yeni kreşte kitaplara yine dönüş yaptık. Eski kitap kurdu Defne yine geldi. Tabi bir sürü yeni kitapta beraberinde geliyor. Bir daha üşenmessem yeni kitepları ekleyeceğim.  Bu ara mutlaka tübitak yayınlarına bir bakın bir sürü yeni kitap çıkmış. Çok güzeller. Kitapçıya girince kendimi alamıyorum. Ne yapayım bu da benim takıntım. 
  Ne yazacaktım ne yazdım yine, o kadar işin arasında...
    

5 yorum:

yadigar olam dedi ki...

Bir dönem bizde de vardı etek takıntısı.Şimdi de etek giymez oldu :) Genç adam lafına bende koptum :D

Adsız dedi ki...

Maşallah adaşıma! Bloomington-Indiana'da yaşadığımız dönemde evimizin bahçesine sürekli gelen mavi bir kuş vardı. Fotoğraflamak için ne şekillere girerdim. İşte öyle güzel bir mavi kuş daha. Çok yakışmış.

Benim pamuk kızım da hergün en az bir defa dolabından bir elbise elinde çıkar gelir. Eh ne yapalım, giyiniriz. Burası malum, her daim sıcak memleket.

Kucaklıyorum ikinizi de.

defne naz dedi ki...

Bende çocukken etek delisiymişim. Ama şimdi hiç sevmiyorum. Yadigar olamam aynız bana sen yaşlısın diyor:(
Teşekkür ederim Defneciğim. Mavi kuş mu ilginç. türü ne ki?
sıcak olsa bende umursamıycam ama gerçekten soğuk. Sende mi Duru'ya pamuk kızım diyorsun, bende Defne'ye pamuk kızım diyorum:))
Öpüyoruz sizi...

Adsız dedi ki...

Canım arkadaşım, biz de burada soğuk havaya hasretiz. Bir damla yağmur bile yağmadı geldik geleli. Bahar gelsin, mavi kuşum da dilediği gibi oynar.

Öperim.

defne naz dedi ki...

Canım ya o da zor durum. biz insanoğlu hiçbir şeyden memnun olmaıyoruz dimi. Biz de dört gözle baharı bekliyoruz :)